Müzik Direktörü Mesajı

Kültürü Yaşatmak, Kültürü Yaratmak

Gedik Filarmoni Orkestrası ilk konserinden başlayarak Türkiye’nin müzik yaşamına yeni bir soluk getirdi. Konser salonlarının, geçmişin şaheserlerini her defasında yeniden yaşatan mekanların ötesinde birer müze değil, değişenin ve değişmeyenin biraraya geldiği  yerler olduğunu yıllardır düşünüyorum.

Kısacık geçmişinde bu kadar büyük bir fark yaratmış olan bu topluluğun müzik direktörü olarak yöneteceğim ilk konserler bu sıradışı yaklaşımın ışığında tasarlandı. Altı konserde altı eserin ilk seslendirilişi programları birbirlerine bağlayan ana unsur.  Üç konserde yer verdiğimiz 20nci yüzyıl klasikleri,  “Caz Çağı” diye anılan 1920’lerde popüler  akımların çağdaş müziğe nasıl ilham verdiğini gösteriyor.
Orkestralar artık geçmişte olduğu gibi her dönemin müziğini aynı yaklaşım ve alışkanlıklarla çalmıyor. Klasik senfonilerde, yazıldıkları dönemin ruhuna uygun, “tozu alınmış” bir yaklaşımla da sahnede olacağız. Haydn ile başlayarak, Mozart’ın 1788 yazında birkaç hafta içinde yaratığı son üç senfonisine yoğunlaşarak bir stil bütünlüğü arayışında olacağız.

Genç kuşağın en heyecan verici solistlerine ek olarak orkestranın üyelerini de solist olarak dinleyebileceğiniz programlar, her konserin bir “hikayesi” olabileceğini, salonların aynı havayı soluduğumuz, aynı titreşimleri paylaştığımız mekanlar olabileceğini hepimize hatırlatacak.

Çok özel altı akşamda birlikte olmayı heyecanla bekliyoruz.

Cem Mansur

Share:
Gedik Sanat. Tüm hakları saklıdır. All rights reserved. © 2019.